İsmail YK, şarkının 'gençlerin trafik kazası yapmasına neden olabilir' eleştirisine yanıt verdi.
"Baz Gaza" şarkısıyla listelere hızlı giriş yapan İsmail YK, şarkının 'gençlerin trafik kazası yapmasına neden olabilir' eleştirisine şu yanıtı verdi: "Aklı başında olan bir insan, o şarkının gazına gelip gaza basmaz. Zaten o niyette olan biri, o şarkıyı dinlemese de basar gaza."
İsmail YK... Eleştiriliyor, tuhaf karşılanıyor ama şarkıları gaza basıp yoluna devam ediyor. Dinleyicilerle arasında aşk-nefret ilişkisi var sanki. Yazın kavurucu sıcağında bile vazgeçmediği siyah deri giysilerini bir kenara bırakan İsmail YK, Tempo dergisine verdiği röportajda attığı her adımın büyük bir planın parçası olduğunu söyledi.
Önce "Şapur Şupur" dedi, sonra "Allah Belanı Versin", şimdi de "Bas Gaza" diyor İsmail YK. Almanya’da yaşayan gurbetçi bir ailenin çocuğu. Dört yıl önce deri elbiseleri, zincirleri ile ekranlara çıkınca, pek çok kişiyi şaşırtmıştı. İki yıl sonra "Allah Belanı Versin" şarkısı geldi. Ve beraberinde büyük tepkileri getirdi.
Ama şarkı satış rekorları kırmıştı bile... YK’nın son numarası "Bas Gaza" da aynı tepkilerden nasibini aldı. Ama o, yine rekorların peşinden koşmaya devam ediyor. Hatta koşu temposu öylesine hızlandı ki, geçenlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın yanında protokol tarafından karşılanırken bile görüldü!
Yaklaşık iki yılda bir albüm yapıyorsunuz ve hep 12’den vuruyorsunuz. Önce "Şapur Şupur", sonra "Allah Belanı
Versin", şimdi de "Bas Gaza"... Tutan şarkı yapmanın bir sırrı var mı? Yoksa bu şarkılar, halka yakın olduğu için mi bu kadar ilgi görüyor?
- Halka yakın olmak, bir sanatçıyı sevdirir, ama sattırmaz. İsterse çok sevilen, iyi bir insan olsun. Kötü müzik olduğu zaman ben neden alayım?
Kötü müzikten kastınız ne?
- Bazen sözler insanların aklında kalmıyor, melodisi karmaşık oluyor. Şarkının ilk dinlendiği zaman insanı sarması lazım.
Hem "Allah Belanı Versin" hem de "Bas Gaza" çok satmasına rağmen bazı kesimlerden büyük eleştiri aldı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
- "Allah Belanı Versin"e halk tarafından hiçbir eleştiri gelmedi. Ne zaman ki bazı sanatçılar televizyonlara çıkıp şarkıyı kötülemeye başladılar, o zaman bu sesler yükseldi. Ama sonuçta, o albüm satış rekorları kırdı.
Ata Demirer "Allah Belanı Versin" için, "Ne gerek var, zaten vermiş, sen varsın ya" demiş.
- O, komedi yapıyor. Üstelik küfür etmedi, kötü bir laf söylemedi. Ama albümüm satmamış olsaydı, bu laf zoruma giderdi. Değil alınmak, hatta o bile dinlemiş diye sevindim.
Orhan Gencebay, gençliğini size benzetmiş. Yıllar önce ona da çok eleştiri gelmişti.
- Hatta onu yasakladılar. Benim şarkım yasaklanmadı, ama gelen tepkiler arasında bir benzerlik var. Aslında tepki gelmemesi lazım. Sonuçta bu bir şarkı, gerçek hayattan ayırt etmemiz gerek. Filmlerde, dizilerde de o kadar insan öldürülüyor. Gerçek olsaydı şimdi Türkiye’nin yarısının hapiste olması lazımdı.
Gençlerin trafik kazası yapmasına neden olabilir diye "Bas Gaza"nın sözleri de eleştirildi. Böyle bir sorumluluk hissettiniz mi?
- Aklı başında olan bir insan, o şarkının gazına gelip gaza basmaz. Zaten o niyette olan biri, o şarkıyı dinlemese de basar gaza. Benim şarkımdan önce kaza yapan milyonlarca kişi için ne diyeceksiniz? Onlar da mı benim şarkımı dinlemişlerdi?
Geçenlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in uçağı ile Sivas’a gitmiş, havaalanında vali, belediye başkanı ve partililer tarafından karşılanmışsınız. Bu nasıl oldu?
- O bir sevgi gösterisiydi. Bizi bakan gibi görmediler tabii. Sayın bakanın yapacağı bir açılışta sahneye çıkacaktım. Aynı gün İstanbul’da da konserim olduğu için onun uçağı ile gittik.
Hilmi Güler ile uçakta konuştunuz mu?
- Konuştuk. "Neler yapıyorsun?" diye sordu. Ben de albümdeki bütün enstrümanları kendimin çaldığını söyledim. Takdirini gördük.
Edip Akbayram, AKP’li bir belediyenin konserine çıkmayı reddetmişti. Sizin böyle politik bir görüşünüz var mı?
- Her insanın bir politik görüşü vardır, ama ben daha çok müziğime yönlendiğim için görüş bildirmeyi doğru bulmuyorum. Bu işi yapan büyüklerimiz var, onlar da müzikle ilgilenmiyor.
İmajınız ilk çıktığınız günden hayli farklı. O deri elbiseler, zincirler filan yok artık.
- İlk çıktığımda "Bu çocuktan bir şey olmaz" dediler. Ama "Allah Belanı Versin" ve "Bas Gaza" albümlerimle kendimi kanıtladım. "Bu adam dört sene önce neredeydi, şimdi nerede?" diyebilirler. Ama ben her şeyi planlı yaptım. "Şapur Şupur"u söylerken, o sıcaklarda, o deri elbiseleri giymek beni bunaltıyordu. Ama o şarkı çocuklar içindi ve çocuklar sevdi. Ben Coca-Cola ve Michael Jackson’ı örnek aldım kendime. Müzik olarak değil, sistem olarak. Mesela Coca-Cola reklamları daha çok çocukların ekran başında olduğu saatlerde yayınlanır, çocuk o yaştan alışır, büyüyünce de Coca-Cola içmeye devam eder.
"Bilinçli olarak geleceğe yatırım yapıyorum" diyorsunuz.
- Her evremi baştan hesaplıyorum. Beni o deri elbiselerle görüp seven çocuklar, şimdi gençliğe adım atıyor ve beni seviyorlar. Bu planın devamı da gelecek.
Müziğe ara verebilirsem kendime birini bulacağım
Kadınlar ve aşk ile aranız nasıl?
- Bundan bahsetmeye tövbe ettim. Çünkü her çıktığım programda bunu soruyorlar. O hale geldi ki insanlar, "Bu soruyu sen mi sorduruyorsun?" demeye başladılar. Aşk kutsal bir şey. Karşınızdaki insana kendinizi verebilmeniz için zaman ayırmanız lazım. Bu arada, ben her saatimi müziğe adadım. Müziğe ara verebilirsem, birini bulacağım ve bir daha hiç bırakmayacağım.
Anasayfa
Latest images
